Tekin Seyri - Tasavvuf ve Bilim
Yazan Okunma 1084 kez
Ögeyi Oylayın
(1 Oylayın)

Türkiye’deki arkeolojik çalışmalarla neredeyse tarih öncesi diyebileceğimiz birçok bulgu, yapıt hatta fosiller ortaya çıkmakta. Ama belki de hiçbir ülkede göremeyeceğiniz tarih öncesi kalıntıların kendiliğinden ortaya çıktığı bir ülkede yaşıyoruz. Mesaj ve tweetleri okuduğumda din düşmanı fosillerin bizi neredeyse ta Hz. Âdem ve Nuh’a kadar götürdüğüne şahit olmaktayız. Gençlik dönemlerimde bunların artık bittiğini ve yok olduğunu zannetmiştim. Kur’an-ı Kerim bir defa daha mucize oluşunu gösteriyor. Son güne kadar bu putperest zihniyetler bitmeyecek. Tek ümidim sübyan mekteplerinde fıtratlarına uygun eğitimi henüz dünya hayatı onları bozmadan alan çocuklar. Bunlar sayesinde belki biraz olsun rahat edebileceğiz. Aslında tenezzül bile etmemek lazım bu çarpık zihniyete cevap vermekle… Ama bu kadar özel fosiller görünce özel ilgi istediği muhakkak. İnşallah Allah Teala bu gibilere özel muamele yapacak. Ne diyelim… Allah Teala ibret olanlardan değil ibret alanlardan olmayı nasip eylesin.

08 Ara Makalat-ı Hacı Bektaş-ı Veli Öne Çıkarılmış

Yazan Okunma 1801 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Makalat Ve Özellikleri – Hacı Bektaş-I Veli
Makalat, Hacı Bektaş-ı Veli’nin İslam dininin genel hükümlerini Türklerin anlayabileceği bir yorumla işlediği kitabı. Alevi-Bektaşi inancındaki dört kapı ve kırk makam Makalat’ın ana konusudur.

Hacı Bektaş Veli’nin en önemli ve en hacimli eseri “Makalat”tır. Makalat; Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat gibi dört kapıdan her kapının da on makamından bahseder. Makalat’ta tasavvuftan kalp ahvalinden zahit arif ve muhiplerden bahsedilerek insan övülmekte kendisine verilen nimetler dile getirilmektedir. Makalatın ilgi çeken en önemli hususu düşüncelerin Kur’an ayetlerine ve Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerine dayandırılmış olmasıdır. Bazı bölümlerde konular sadece ayetler zikredilerek anlatılmaya çalışılmıştır.

Makalat - Bektaş-ı VeliMakalat – Bektaş-ı Veli
Eserde Hacı Bektaş Veli insanları abidler şahitler arifler ve muhipler olmak üzere dört gruba ayırarak müteala etmektedir. Hacı Bektaş Veli’nin en önemli ve en hacimli eseri olan Makalat Sefer Aytekin ve Mehmet Yaman tarafından günümüz Türkçe’sine çevrilerek yayımlanmıştır. Makalat’ın XIV. Asır Türkçe’si ile yapılan tercümeleri Arapça aslı ile de karşılaştırmalı olarak Ankara Üniversitesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Esad COŞAN tarafından Doçentlik tezi olarak hazırlanmış ve yayımlanmıştır. PDF olarak indir.

Yazan Okunma 1683 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Önsöz
Menâkıb-ı Sipehsâlâr, Ferîdûn İbn-i Ahmed Sipehsâlâr tarafından Mevlânâ Celâleddîni Rûmî Hazretleri hâl-i hayatta iken başlanmış olup Sultan Veled Hazretleri’nin hilâfetlerinin ilk 
dönemlerine kadar yazılmıştır. Sipehsâlâr’ın kırk yıl Hazret-i Mevlânâ’nın hizmetinde bulunduğu ve Hüsameddîn Çelebi’nin hilâfet döneminde ve Sultan Veled Hazretleri’nin evâil hilâfetlerine kadar yazıldığı göz önüne alınırsa eserin tamamlanması tahminen kırk yıl kadar sürmüştür.
Eser Farsça aslından Ahmed Avnî Konuk tarafından Osmanlı Türkçesine çevrilmiş olup,eser 1913 yılında İstanbul’da basılmıştır. Çeviri yapılırken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda (HP_Osm_00144) demirbaş numarasında kayıtlı olan nüsha esas alınmıştır. Pdf olarak indir.

Yazan Okunma 605 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Köyün yaşlı semercisi Bekir usta ölmüştü.

Tüm eşekler köy meydanında toplandılar, tepindiler oynamaya başladılar. Yaşlı hasta bir eşek duvar dibinde düşünüyordu. Ona geldiler:


- Haberin yok herhalde, semercimiz öldü, dediler.

- Ne olmuş öldüyse?

- Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız

- Nasıl bir özgürlükmüş bu!

- Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız…

Yaşlı eşek gülmüş:

- Şaşarım aklınıza... Bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Bekir Usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapmaya çalışıyordu. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz. İyisi mi siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yolunu arayın. Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur.

Mehmet Âkif Ersoy 

 

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM