Tekin Seyri - Tasavvuf ve Bilim
Yazan Okunma 902 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Kung Fu Panda, bir animasyon filmi olmanın ötesinde izleyenler için kişisel gelişim adına da sayısızca ders barındıran bir yapım. Filmdeki kahramanımız Po, Kung Fu tutkunu ve aile mesleği olan erişte satmakla meşgul sıradan, şişman bir Panda iken tamamen “tesadüf” eseri bilge kaplumbağa Oogway tarafından Ejderha Savaşçısı olmak üzere seçiliyor.

İşte bu yolculuk süresince Kung Fu Panda, yeteneklerimizi ve yaratabilme gücümüzü keşfederek kullanabilmek, karşımıza çıkan zorluklarda pes etmeden ilerleyebilmek ve içimizdeki limitsiz gücü fark edebilmek gibi konularda bizlere çok aydınlatıcı ve öğretici bilgiler veriyor.

 

Ben de sizlerle bu filmden kişisel gelişiminize katkı sağlayacağına inandığım bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Kendinize Özgü Yeteneklerizin Farkına Varın.

Filmin başlarında son derece sıradan bir Panda gibi gözüken Po, Kung Fu öğrenebilmek ve bu konuda ustalaşabilmek adına hiç bir ilave özelliğe sahip değilmiş izlenimi veriyor. Bilge Oogway’ın Po’yu Ejder Savaşçısı seçmesinin ardından öğretmeni Master Shifu ve takım arkadaşları Furious Five ekibi, Po’nun gerek yetenek, gerekse fiziksel olarak Ejder Savaşçısı olabilecek potansiyele sahip olmadığına inanıyorlar.

Fakat, herkesin olumsuz düşüncelerine rağmen pes etmeden, azimli bir şekilde çalışmalarına devam eden Po, Master Shifu’nun da desteğiyle daha önceden varlığından bile haberdar olmadığı, gizli kalmış yeteneklerini yüzeye çıkararak karakterini yeniden şekillendiriyor.

Bizlerde, günlük yaşantımızın kargaşası içerisinde yeteneklerimizi yeterince kullanamadığımız için onların farkında olmayabiliriz. Hatta ve hatta, yeteneklerimiz yok bile zanledebiliriz. Oysa ki bu dünyaya hepimiz benzersiz geliyoruz ve hepimizin kendine özgü, bizleri diğer insanlardan farklı kılan özellikleri ve yetenekleri vardır.

Kullanılmadıkları için paslanmış, hatta unutulmuş olan yeteneklerimizi keşfedip kullanmaya başladığımızda, yaşam enerjimiz artarak motivasyonumuzu yükseltir. Kendimize olan inancımız güçlenir ve hayatımız daha anlamlı bir hal alır.

 

Geçmişte Yaşadıklarınızı veya Gelecekte Yaşayacaklarınızı Düşünmeyin, Sadece Ana Odaklanın ve Eyleme Geçin.

Filmin en önemli sahnelerinden birinde bilge Oogway, Po’yu en iyi yaptığı şeyi yaparken, kutsal şeftali ağacının altında şeftalileri yerken buluyor. Bilge Oogway, strese girdiği, gelecekten endişelendiği zamanlarda kendisini yemeğe veren Po’nun olanlar ve olacaklar hakkında fazlasıyla endişelendiğini söylerken ona şöyle de bir tavsiye de bulunuyor;

“Dün mazide kaldı, yarın ise bir muamma. Ama bugün bir armağandır, işte bu yüzden ona present (hediye) denir”

Ana odaklandığımızda, anla beraber hareket edip, gerçekleştirmek istediğimiz eylemleri ertelemeden birer birer gerçekleştirmeye başladığımızda kendimizle ilgili farklı bir şeyi daha keşfederiz; yaratma gücümüz. Bu güç, hayatımızda bir şeyleri gerçekleştirmek istediğimizde ihtiyacımız olan en önemli gücümüzdür. Yaratma gücümüzü istediğimiz şekilde kullanabilmeyi öğrendiğimizde ve bu konuda uzmanlaştığımızda, üretkenliğimiz artar ve ulaşmak istediğimiz sonuçlara daha rahat ulaşırız.

 

Hedeflerinize Ulaşacak Kadar Azimli ve Çalışkan Olun.

Po, fiziksel olarak şişman olmasından ve yaptığı sakarlıklardan ötürü Master Shifu ve takım arkadaşları tarafından aşağılandı, göz ardı edildi. Bunlarla beraber, kendisini hiç bir zaman onlar kadar yetenekli görmedi. Fakat, kendisine olan inancını, güvenini ve de en önemlisi çalışma isteğini hiç bir zaman kaybetmedi. Master Shifu ile yaptığı antremanlar boyunca hırpalandığı, dayak yediği zamanlarda bile bu sürecin gelişimine katkı sağladığının bilincinde olduğu için çalışmaya devam etti ve asla pes etmedi.

Çünkü Po, Kung Fu’yu seviyordu. Kendisine inanci vardı ve yeteri kadar çalışırsa her türlü zorluğun üstesinden gelerek hedeflerini gerçekleştirebileceğini biliyordu.

Yazan Okunma 887 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Amerikalı yazar Dr.Seuss’un “Horton Hears A Who?” adlı kitabından esinlenilerek aynı adla ve animasyon tekniğiyle beyaz perdeye aktarılan “Horton Kimi Duyuyor?”  filmi; animasyon, macera, komedi ve aile türlerini kendinde toplayan 2008 yapımı önemli felsefi mesajlar içeren bir film. Başlıca seslendirmelerini; Jim Carrey ve Steve Carell’ın yaptığı filmin, yapımcılığını Türkiye’de “Buz Devri” adıyla meşhur olan animasyon filminin de yapımcısı olan Blue Sky Stüdyo üstlenmiş.

Bir yaprak tanesinden düşen su damlasının dalından kopardığı kozalağın yolculuğu ile başlar tüm hikâye. Kozalağın yolculuğu boyunca, biz filmin gerek çekim açısı gerekse müziğinin ritminden şunu anlarız ki bir nesne bulunduğu yere göre bazen yıkıcı etkiler meydana getirebilir; bir dev iken bazen hafif bir rüzgâr esintisi, belki de bir sinek ısırığı gibi bulunduğu mekâna göre cüce kalabilir.

Nitekim kimine göre dev kimine göre cüce olan bu kozalak dalından kopup yuvarlanırken yıllardır bir çiçeğin üstünde güvenli bir şekilde ikamet eden toz tanesini, ormanın derinliklerine savurur ve takvimler 15 Mayıs'ı gösteriyordur. Henüz hiçbir şeyden haberi olmayan sevimli filimiz Horton, her zamanki gibi orman nimetlerinin tadını çıkarırken bu toz tanesinden belli belirsiz bir çığlık duyar. Şüphe etmesi üzerine tam toz tanesine yönelmişken Nool Ormanı’nın sakinlerinden olan Horton’un arkadaşları, filme girerek toz tanesinin üzerinde yaşayan Kimler’le Horton’un tanışmasını ertelerler.

Yazan Okunma 875 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

 

Hero (Çince: Yīngxióng), yönetmenliğini Zhang Yimou'nun yaptığı, başrolünü Jet Li'nin oynadığı 2002 Çin yapımı dövüş sanatları filmidir.

İmparatorluk öncesi dönemde Çin, birbirlerine düşman yedi krallığa bölünmüştür. Kuzeydeki Quin eyaletinin ilk Çin imparatoru olma saplantısındaki kralı, büyük bir suikast tehlikesi altındadır. Diğer altı krallıktan gelen saldırılara ve suikastlara her türlü önlemi alan kral, hedefine ulaşabilmek için son derece kararlıdır.

Fakat her şeyden çok çekindiği üç isim vardır: Bu suikastçılar Kırık Kılıç, Kar Tanesi ve Gökyüzü. Bunların durdurulması neredeyse imkânsız gibidir. Kral, bu katilleri yenecek olanlara servet ve iktidar vadeder. Uzun yıllar boyunca kimse bunu yerine getiremez. Bir gün İsimsiz (Jet Li), saraya gelip kralın önünde diz çöker ve suikastçıları öldürdüğünü ve bunu nasıl yaptığını anlatır. Fakat Çin İmparatoru kurnazdır ve ona inanmayacaktır.

Yazan Okunma 715 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Terminal, başrolünde Tom Hanks'in oynadığı politik komedi-drama türünde 2004 yapımı bir film. 1988'den 2006'ya kadar tam 18 yıl Paris-Charles de Gaulle Havalimanı'nda yaşayan Mehran Karimi Nasseri'den esinlenilerek çekilmiştir.

Film, Amerika Birleşik Devletleri'ne girişi reddedilince New York'un John F. Kennedy Havaalanı terminalinde mahsur kalan ve aynı zamanda bir askeri darbe nedeniyle memleketine dönemeyen Doğu Avrupalı bir adamı konu alıyor.

Spielberg, önceki filmi olan Catch Me If You Can'ı bitirdikten sonra, daha sonra "bizi güldüren, ağlatan ve dünya hakkında iyi hissettirecek" bir film yapmak istediği için The Terminal'i yönetmeye karar verdi.

Yapım için tesislerini sağlamaya istekli uygun havalimanlarının bulunmaması nedeniyle, LA/Palmdale Bölgesel Havaalanında büyük bir hangarın içine, filmin çoğu Montréal-Mirabel Uluslararası Havaalanından çekilmiş dış mekan çekimleriyle bir çalışma setinin tamamı inşa edildi.

Film, 18 Haziran 2004'te Kuzey Amerika'da hafif olumlu eleştirilerle gösterime girdi ve ticari bir başarıydı ve dünya çapında 219 milyon dolar kazandı.

Konusu

Steven Spielberg'ün gerçek bir olaydan esinlendiği ilgi çekici bir öyküye sahip bir politik komedi olan film, Doğu Avrupa'daki Krakozya adlı bir ülkeden New York'a gelen Viktor Navorski'nin (Tom Hanks) öyküsünü anlatıyor. Amerika yolundayken ülkesinde askerî darbe olması üzerine Viktor, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı'na gelir, ancak pasaportunun artık geçerli olmadığını öğrenir ve Havaalanında mahsur kalır. Çünkü Birleşik Devletler artık bir iç savaşın patlak vermesinden sonra Krakozhia'yı bağımsız bir ülke olarak tanımamaktadır ve Viktor'un şu anda vatansız olduğu için ülkeye girmesine veya eve dönmesine izin verilmemektedir. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri Gümrük ve Sınır Muhafaza pasaportuna ve uçak biletine el koyar.

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM