İdealleri için İmamlığı bırakıp Film Yönetmenliği yapan Mehmet, yeni filmi için gereken yatırımı bulamaz. Maddi sıkıntılar içerisinde yaşamını sürdüren Mehmet’in eşi kendisinden boşanır. Küçük kızı Ayşe ile Pansiyonda kalan Mehmet, çekmek istediği filmi için kapı kapı yapımcıları dolaşır. Ancak, Mehmet’in filmine kimse yatırım yapmaz. Mehmet, borç içindedir, parasız kalır ve kızı Ayşe’ye dahi bakmakta zorlanır. Kızı Ayşe’yi Çocuk Yuvasına yerleştiren Mehmet, annesinin vefatıyla derin bir üzüntü ve çaresizlikle dibe vurarak hayata yenik düşer. İntiharın eşiğine gelen Mehmet, yaşam hakkında öğütler veren bir Derviş’in ansızın ortaya çıkmasıyla intihardan döner ve yeniden mücadeleye devam eder. İlk bulduğu işte, zor şartlar altında otelde bir temizlikçi olarak çalışmaya başlar. Ara sıra kızı Ayşe’yi ziyaret eder.
22 yıl mezarlıklarda bekçilik yapan Beşir'in ilginç öyküsü. Beşir, ailesinden, çevresinden ve dostlarından görmediği ilgiyi mezarlıktaki ölülerde arar. Onlarla konuşur, acılarını ve mutluluklarını onlarla paylaşır. Ailesi ve çevresinden tüm bağlarını koparan mezar bekçisi Beşir, kendini adadığı ölüler dünyasında, onların resimlerinden garip bir koleksiyon yapar. Onu tedavi etmeye çalışan pisikolog ise Beşir'in dünyasında kendini bulacaktır.
* Türk Edebiyatı Vakfı
* Necip Fazıl Kısakürek Senaryo Yarışması Jüri Özel Ödülü
Sosyal İkilem’in (Social Dilemma) düşündürdükleri
15 Eylül 2020
Son günlerde, çevremdeki pek çok kişi Netflix orijinal belgeseli “Social Dilemma”yı (Sosyal İkilem) izlemem gerektiğini söylüyordu.
Dün, bu belgeseli izleme fırsatı buldum. Social Dilemma, benim de iş hayatında yakın çalıştığım, Silikon Vadisi’nin önde gelen şirketlerinden Google, Facebook, Instagram (Facebook tarafından satın alındı), Twitter ve Youtube (Google tarafından satın alındı) eski çalışanlarının söylemlerini içeren (ki bu kişilerin bir bölümü, Facebook’un erken aşama yatırımcısı, Facebook’un gelir kazandırma yöneticisi, Facebook Like’ın ve Youtube öneri platformunun geliştiricileri), bu kişilerin eski çalışmalarını kınayan ve teknolojinin topluma negatif ve manipulatif etkisini eleştiren aktivistlerin düşünceleri doğrultusunda hazırlanmış gerçekten önemli mesajlar barındıran bir belgesel.
MEHMED ALİ HİLMİ DEDEBABA
İstanbul’da Sultanahmet yakınlarında Göngörmez mahallesinde doğdu. Aynı mahallenin imamı olan Nûri Efendi ile Emine Bacı’nın oğludur. İlk eğitimini aile çevresinden aldı, daha sonra annesi ve babası gibi o da Aşçı Ali Baba’nın rehberliğinde Merdivenköy Şahkulu Sultan Dergâhı postnişini Hacı Hasan Baba’ya intisap ederek henüz on dört yaşında iken Bektaşîliğe girdi (1856). 1858’de Hasan Baba’nın, ardından onun yerine geçen Hacı Ali Baba’nın vefatı üzerine 1863 yılında Şahkulu Sultan Dergâhı postnişinliğine getirildi. Aynı yıl Hacı Bektâş-ı Velî Dergâhı’na giderek postnişin Hacı Türâbî Ali Dedebaba’nın rehberliğiyle ikrar alıp Bektaşî geleneği üzere mücerred oldu. İstanbul’daki irşad vazifesini yürütürken 1869’da tekrar Hacı Bektâş-ı Velî Dergâhı’na gitti, bu defa Türbedar Mehmed Yesârî Baba’nın rehberliğinde Selânikli Hacı Hasan Dedebaba’dan hilâfet aldı.