Nefsin Hastalığı

Yazan Şeyh Nazım Kıbrisi Write on Perşembe, 11 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf Okunma 1761 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Bismillahirrahmanirrahim

Şeyh Nazım Efendi|Kıbrıs


Hiçbirzaman; „Ben ne yapabilirim!?“ deme! 
Söylemen gereken; “Allah´ ın gücüdür. Allah´ın gücü beni ne zaman desteklerse, o zaman 
yapabilirim”

Allah seni desteklerse, sınırız olarak güç alırsın. Güç deryası; yalnız bir derya değil, 
sınırsız. O yalnız birdir. Sonsuz deryalar O´na aittir.

Bilmelisin ki; sen hiç bir şeysin. 
Bir kimse; “Ben yapabilirim!” demekten utanması gerekir. 
Sen kimsin? Sen hiç birşeysin. Nasıl sen; 
´Ben yapabilirim. Ben muktedirim´ diye söylersin?

Eğer sizden birine bütün insanlığın gücü verilse, yine de sen hiç bir şeysin.

Bütün yaratıkların gücü verilse, yine de; ´Ben yapabilirim!´ diye söyleme!

Çünkü sen! Ey İnsan! Sen hiç birşeysin!

Bütün güçler, ilahi alemdeki meleklerin gücüde verilse ve Cebrail Aleyhisselam´ ın 
gücü de sana verilse, ki O 600 kanada sahiptir. İki kanadını açtığı zaman doğudan 
batı ona dar gelir. Bir yer kalmaz. 
Eğ er 600 kanadını açarsa, dünyada hiç yer kalmaz. Kanadındaki bir tüyün uzunluğu eğer 
Himalaya Dağına değse, onu çatalın ucundaki bir zeytin gibi havaya kaldırır.

Eğer sana katrilyonlarca Cebrail Aleyhisselam´ ın gücü verilse, ki o güç 
sonsuz güç deryalar ın ın yanında hiçbir şeydir.

Niye sen kibirlisin? Ne için? Ne iddia ediyorsun? Sen güce sahip olduğunu mu iddia 
ediyorsun? Paranla, elbisenle, tapularınla, ordularınla beraber niye kibirlenmektesin?

Kibir, nefsin en kötü karakteridir. Bir zamanlar, hem peygamber ve hem kral olan Süleyman 
Aleyhisselam bir vadiden geçiyordu. Ve bir karıncanın bağırmasını işitti;

´Ne aptal insansın! Üzerime basmana az kaldıydı. Seni şimdi tutup, sallayıp atacağım!´

Peygamber ve kral olan Süleyman Aleyhisselam bunu iş itti ve güldü. Karıncaya; ´Ey karınca! 
Sen bunu yapabilir misin gerçekten´....

Karınca; ´Ey Allah´ ın Peygamberi! Özür dilerim. Karım buradaydı da!´.....

İnsanoğlu karıncadan daha fazla olamaz ki!

İnsanların hepsi böyle. Hatta karınca daha fazla şerefli ve özüne layık sayılır. Şimdilerde 
insanoğlu şerefsizlikten başka bir şey yapmıyor. Biz çok zayıf insanlarız.

Zayıf olduğunu bilmek bile, insana şeref verir.

De ki; “Ey Rabbim! Ben kafi güce sahip değilim. Sana itaat edemediğimden dolayı beni 
affeyle!”

Bir şey yapmadığımızdan dolayı sadece özür ve af dileyebiliriz. Bu daha fazla şereftir. 
İbadetleriyle kibirlenenlerin yaptıkları her şey saçmalıktan baş ka bir şey değildir. O yaptıkları 
çürüktür, çürümüştür. Bu çok önemli bir noktadır.

Dünya üzerindeki kadın, erkek, genç, yaşlı , şehirli veya köylü, hükümet veya 
parlemanto üyeleri hepsi kibirli insanlardır.

Hepsi kendi merkezlerinde; ´Ben bir şeyim!´ diye iddia ediyorlar. Mütevazi olmayı kabul 
etmiyorlar. Mütevazi ol! Mütevazi olursan, af- mağ firet ve rahmet ulaşır.

Hiç bir zaman dağın tepesinde su kaynağı bulamazsın. Bundan dolayı o dağların tepesinde 
su kaynağı aramazsın.

Bütün problemlerin merkezi sebepleri, krizlerin sebepleri budur. Sefalet ve kavganın sebebi 
de budur.

• Bütün zararlı şeyler ve şiddet-kibirden gelir. 
• Her iyilik mütevazılıktan gelir. 
• Kızgınlık nefsimizin hastalığıdır. 
• Herkes çok hızlı bir şekilde kızar ve birini öldürmek ister.

Çünkü nefs kibirlidir. Allah´ tan kibirli olmayı isteme! Kibriyalık ancak Allah Celle ve Ala 
hazretlerine mahsustur.

El- Fatiha

Kaynak:http://halilurrahman.com

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 21:22
Bu kategorideki diğerleri: « Selimiye-Süleymaniye Namaz »

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM