Merhaba,
Bugün sizlerle şirinler sinema filmi hakkında birkaç şey paylaşmak isterim. Aslında film şirinlerin kendi dünyalarından kötü büyücüden kaçarken, günümüz dünyasına girmesiyle gelişen olayları konu alıyor..
Fakat ben filime başka bir açıdan bakmak istiyorum.
Mesela Filmde 99 tane şirin var. Tıpkı Allah'ın 99 ismi olması gibi hepsinin de kendine ait baskın kişisel özellikleri var. Kimi Cesur, kimi güçlü birebir örtüşüyor demiyorum yanlış anlaşılmasın sadece kişisel gözlemimi söylüyorum.
Hür adam hayatının tümünü bir yolcu gibi yaşayan ve insanlara bir deniz feneri olabilmek için çeşitli işkence ve çilelere göğüs geren güzel bir insan. Hayatının filme uyarlandığını duyduğumda çok sevindim.
Söylemleri, düşünceleri neden daha fazla kişiye ulaşmasın. Sürekli anlamsız bir inatla günümüz diliyle yazılması engellenmesini anlamak mümkün değil. Elmas değerindeki bu bilgilerin neden herkes farkına varmasın .
Christopher McCandless üniversiteden mezun olduktan hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska'da doğa ile birebir yaşamak için yola koyuluyor.
McCandless, uzun yolculuğu boyunca bin bir tür macera ve bin bir tür insan ile karşılaşıyor. Grand Canyon'da river rafting yapıyor, doğayı kendine ev ediniyor, orta yaşlı bir hippi çift ve özellikle yaşlı yanlız bir adamla unutulmaz birer ilişki kuruyor.
İki türlü gerçeklik vardır: biri yaşanan, öteki yaşamın ötesinde olan. Bunlardan biri rüya, öteki de Matrix’dir. Neo, umutsuz bir çaba ile Matrix hakkındaki gerçeği araştırıyor. Tam olarak kavrayamadığı şeylerin yaşamını kontrol ettiğini biliyor.