Bilimsel ve teknolojik gelişimin insanoğlunun uygar gereksinimlerini daha kolay, daha hızlı ve daha basit yollarla karşılamasına imkân sunduğu tartışma götürmez bir gerçek. Atla gidilen mesafeler zaman içinde önce kara tren, sonra otomobil, sonra uçakla kat edilmeye başlandığında;
patikadan şoseye, asfalttan otobana, demiryolundan metroya uzanan dönüşümler seyredildikçe yaşı müsait olanların bu harikulade değişimleri biraz da hayranlıkla dillendirdiklerine şahit oluruz.
Değişen; mekân ve zaman gibi görünse de beraberinde algılama ve bakış açısı yenilenmelerini de getirmiştir. İletişim ve ulaşım alanındaki gelişmeler kültürel ve düşünsel değişimleri tetiklemiştir, dersek sanırız ne demek istediğimiz biraz daha net anlaşılır.
Tasavvuf sahası da bu gelişim ve dönüşümün dışında kalamaz elbette!…
Bilgi: Hazreti Ayşe radıya’llâhu anha’nın bize nakletmiş olduğu bu duayı yapan Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem, insan için çok büyük tehlike arzeden olayları son derece özetle bize bildirmekte ve bunlardan Allâh’a sığınmamızı öğütlemektedir.
Belalardan Muhafaza Duası
Okunuşu:
Allâhumme inniy euzübike minel keseli vel heremi vel me’semi vel mağremi ve min fitnetil kabri ve azabil kabri ve min fitnetin nari ve azabin nari ve min şerri fitnetil gınâ ve euzü bike min fitnetil fakri ve euzü bike min fitnetil mesihid deccâli. Allâhummeğsil anniy hatayaye bimâisselci vel beredi ve nekkı kalbiy minel hataya kemâ nekkaytes sevbel ebyaza mineddeyni ve bâıd beyni ve beyne hatayâye kemâ bâatte beynel maşrıkı vel mağrıb.
Anlamı:
Allâh’ım, tenbellikten, bunamadan, günâhtan, ödleklikten, kâbir azabından, zenginlik imtihanından ve şerrinden, fakirlik imtihanı ve şerrinden, sana sığınırım. Allâh’ım, deccâlın şerrinden, sana sığınırım.
Allâh’ım günâhlarımın kirini el değmemiş kar suyu ile yıka, kalbimi günâhlardan arındır; benimle günâhlarımın arasını doğu ile batı kadar uzak eyle.
Kelimelerle her şeyi ifade edebileceğimizi zannederiz. Fakat benim gibi insanlar kelimelere duygu bile katamazlar. Ama istesek bunu kolaylıkla yazabiliriz. Milyonlarca kez, binlerce kez seni seviyorum yazabiliriz. Sadece yazmakla kalırız. Bu kelimeler yetersiz olduğunu çoğumuz farkında bile değiliz…
Merhaba,
Bugünkü yazıma, sizlere bir anımı anlatarak yazıma başlamak istiyorum.
Günlerden bir gün piknik için bir omandayız. Henüz daha araba kullanmayı yeni yeni öğrenmeye başladığım ve ehliyetimin olmadığı zamanlardı.
Piknik alanında arabanın ileri alınması gerekti. Hemen ben koştum arabayı ileri alma heyecanıyla direksiyonun başına geçtim. Daha önce birçok kez yaptığım bir işti kendimden emin bir şekilde birinci vitese takip gazı verdim. Ama araba hiç kıpırdamıyordu. Derken beklide hızı az diye ikiyle kalkmayı denedim. İkiden sonra sizde tahmin edersiniz. Üç, dört, beş’ e kadar ne kadar vites şekli varsa hepsini denedim.