Editor

Editor

Web sitesi adresi: https://www.tekinseyri.com
Write on Cumartesi, 16 Şubat 2019 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf

Onlarca kitaba imza atmış, Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi’nde devam eden Mesnevî sohbetleri, Cumhuriyet tarihindeki katılımı en çok ve en uzun süreli kültürel faaliyet olarak kaydedilmiş ve tek başına bir röportaj konusu olan İRFA İrfan Medeniyeti Araştırma Merkezi’nin kurucusu Muhammed Fatih Çıtlak'ın şimdiye kadar kimseyle paylaşmadığı hayatındaki çok önemli dönüm noktalarını anlattı. 

 

 İŞTE FATMA TUNÇER ÖNCÜ'NÜN FATİH ÇITLAK İLE ROPÖRTAJI

 Bazıları için bir TV yıldızı… Bazıları için popüler kültürün bir parçası… Ama aslında o altın gibi, değerini bilenlerin yanında çok kıymetli bir mücevher… Aslında bu da kendi tercihi bence, çünkü bağıra çağıra kendini pazarlamıyor ve aslında onu sadece önyargısız bakanlar, popüler kültüre ve dayatmalarına teslim olmayanlar gerçek haliyle görebiliyor.

Write on Salı, 15 Ocak 2019 Yayınlandığı Kategori Şiir

Bu Aşk Bir Bahr-i Ummândır


Bu aşk bir bahr-i ummândır buna hadd ü kenâr olmaz

Delîlim sırr-ı Kur’ân'dır bunu bilende âr olmaz 

Süre geldik ezelîden pîrim Muhammed Alî’den

Şerâb-ı lâ-yezâlîden içenlerde humâr olmaz

 

Eğer âşık isen yâre sakın aldanma ağyâre

Düş İbrâhîm gibi nâre bu gülşende yanâr olmaz 

Kıyamazsan bâş ü câna uzak dur girme meydâna

Bu meydânda nice başlar kesilir hiç sorar olmaz

Write on Salı, 15 Ocak 2019 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf

PADİŞAHIN İKİ KÖLEYİ SINAMASI

Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Onlardan birisiyle bir iki söz konuştu. Köleyi anlayışlı, zeki ve tatlı sözlü buldu. Zaten şeker gibi dudaktan ancak şeker şerbeti zuhur eder. Ademoğlu dilinin altında gizlidir. Bu dil, can kapısına perdedir. Bir rüzgar esti de kapıyı kaldırdı mı evin içinde ne varsa görürüz. 

O evde inci mi var, buğday mı altın hazinesi mi var, yoksa yılan akreple mi dolu? Yoksa içerde hazinemi var da kapısında yılan beklemekte? Çünkü altın hazinesi bekçisiz olmaz. Köle, düşünmeden öyle söz söylemekteydi ki başkaları beş yüz defa düşünür de ancak öyle bir söz söyleyebilir. 

Sanki içinde deniz var, deniz de baştanbaşa söyleyen incilerle dolu. Ondan parlayan her incinin nuru, Hak ile Batılı ayırır.

Write on Salı, 15 Ocak 2019 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf

 MEVLÂNÂ’NIN MESNEVÎ’SİNDE “ÖKÜZ” METAFORU  Ahmet ÖGKE 

“Hayvan duygusu, o sûretleri (ilâhî tecellîleri) görseydi, öküzle eşek de vaktin Bâyezîd’i olurdu…” 1

(Hz. Mevlânâ) 

Özet

Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde “Öküz” Metaforu
Tasavvuf düşüncesinde “öküz” metaforu, genellikle “yeme, içme, uyku ve cimâ„ gibi hayvânî ve nefsânî sıfatlar” gibi mânâları ifâde etmek üzere kullanılmıştır.
Biz bu çalışmamızda, “acaba Mevlânâ, Mesnevî‟sinde “öküz” metaforunu hangi anlamlarda kullanmıştır?” temel sorusunun cevaplarını arayacağız. Bu bağlamda onun “öküz”e yüklediği “nefs, geçimlik dünyâ malı, hayvânî hislerine kapılıp nefsine uyan kişi, münâfık/iki yüzlü kişi, sahte şeyh/müteşeyyih/şeyh taslağı, mânevî/tasavvufî hakîkatlerden

Write on Pazartesi, 07 Ocak 2019 Yayınlandığı Kategori Şiir

Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterler
Yevme la yenfau da kalb-i selim isterler

Ey efendi Sanma ki senden altın ve gümüş isteyecekler
Hayır Yevme la yenfau da ancak kalb i selim isterler 
Beyitte Şuara suresinin 88 89 ayetlerini telmih mevcut olup; 

Yevme la yenfau malun vela benun / Illa men eta'llahe bi kalbin selim buyurulmaktadır. Mealen O gün (kiyamette) mal da fayda vermez evlatlar da / Ancak sağlam bir kalb ile Allah'ın huzuruna gelenler müstesna demek olur ki şair ahirete temiz kalb ile gitmek gerektigini vurgulamaktadir

Berzah-ı havf ü recadan geçe gör nakam ol
Dem-i ahirde ne ummid ü ne bim isterler

Korku ve ümit merhalesinden geçip nakam olmaya bak
Yoksa son nefeste ne korku ne de umid işe yaramaz

Write on Pazartesi, 24 Aralık 2018 Yayınlandığı Kategori Şiir

Derdimendim yâ Rasûlallah, devâ ol derdime,
Destgir ol, yâ Habiballah, bu asî mücrime!..
Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime?..
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, Muhammed Mustafâ hayrânıyım..

Bûy-i vaslındır, muattar eyleyen sünbülleri,
Nur cemâlinden eserdir, bağ-ı aşkın gülleri,
Gül cemâlindir Habîbim, mesteden bülbülleri,
Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım.
Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım

Write on Pazartesi, 24 Aralık 2018 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf

Mükalemeyi Has Risalesi

Sohbet

Hz. Peygambere (S.A.V.) “Allah alemleri yaratmazdan evvel, yaratmaya başlamadan evvel, neredeydi ve ne ile meşguldü.” diye sormuşlardır. Buna cevaben inen ayette: “Altında ve üstünde havanın olmadığı amadaydı.” Buyrulmuştur.

Büyüklerimiz alemler Gayb Alemleri ve Şehadet Alemleri diye ikiye ayrılır demişlerdir. Gayb Alemleri henüz müşahademize girmemiş olan ama varlığı kesin, mutlak olan alemlerdir. Varlıkları kesindir ama bizim müşahedemizde değillerdir. Şehadet Alemleri ise bizim şuhudumuzdadır, görürüz, işitiriz, dokunuruz. Demek ki alemler varlıkları bakımından değil şuhudumuz bakımından ayrışırlar. Esasen her bir insan için hem

Write on Pazar, 23 Aralık 2018 Yayınlandığı Kategori Kıssadan Hisse

Bir gün aslan, kurt ve tilki avlanmak için dağa çıkmışlardı. Avları yakalayıp birbirinin sırtına yükletmek ve taşımak için yardım edeceklerdi. Üçü birlikte o geniş kırda birçok av tutacaklardı. Aslında erkek bir aslan için kurt ve tilki ile arkadaşlık etmek ayıptı, lâkin aslan onlara ikram olsun diye, kendilerine yoldaşlığı kabul etti. 

Hikâyedeki aslandan maksat, hakîkat ve mârifet aslanı olan “veliyy-i kâmil”dir. Kurt ve tilkiden murat ise; hayvanlık sıfatından kurtulamamış sûrî insanlardır. Evliyâullah hazarâtı, bazen böyle hayvan sıfatlı insanlarla beraber bulunurlar. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, “Cemaat, Allâh’ın rahmetine sebeptir.” buyurmuştur. Olur ki, cemaat arasında Allâh’ın sevgili bir kulu bulunur; onun yüzü suyu hürmetine, diğerleri de Allâh’ın lutf u keremine nâil olurlar.

Write on Salı, 20 Kasım 2018 Yayınlandığı Kategori Şiir

Çün Dogup Tuttu Cihan Yüzünü Hüsnün Günesi 

Çün doğup tuttu cihan yüzünü hüsnün güneşi 
Kim ola sevmiye bu vech ile sen mâh-veşi 

Türk ü Kürd ü Acem ü Hind bilir bunu ki sen 
Hâşimîsin Arabîsin Medenîsin Kureşî 

Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ola 
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî 

Dîk-i hikmette pişirdi çü senin sevgini Hak 
Cebraîl olsa nola matbahınm heyme-keşi 

Yerdeki da’veti fevt ola gidem deyu göğe 
Bağladın beline ey nûr-i bilâ-sâye taşı 

Sensin ey püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî 
Enbiyânın güzeli sevgilisi hûbu hoşu

Write on Pazartesi, 12 Kasım 2018 Yayınlandığı Kategori Şiir
Sen Cânından Geçmeden Cânân Arzu Kılarsın
 
Gör zâhidi kim sâhib-i irşâd olayım der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der

kabîlinden, dervîşliğin hakîkatinden habersiz olduğu halde cehâletinin ve noksânının farkına varmayıp, kendini evliyâ zanneden ve herkesi irşâd etmeğe kalkanlar hakkında îrâd buyurmuşlardır...

 

Sen cânından geçmeden cânân arzu kılarsın
Belden zünnâr kesmeden îmân arzu kılarsın

"Cânından geçmeden cânân arzu kılarsın" demesi, dervîşliğin aslı-esâsı olan mâsivâyı terk etmeğe işâretdir...Hazret, ârifdâne bir dille, "dünyâ muhabbetini kalbinden söküp atmayanın dervîşliği de evliyâlığı da yalandır" der..."Zünnâr" küfrün remzidir, "Zünnârını kesmeden îmân arzu kılarsın" demesinin sebebi, "küfrün sıfatları olan nefs-i emmâre sıfatlarını terketmeden îmânın hakîkatine erişilmez" demekdir...

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM