gerekenlerin neler olduğunu daha iyi anlamaktadır. Elimizden alınan kıymet bilmediğimiz nimetleri daha iyi fark etmemizi sağladığı su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Her şeyin bize verilmesine karşılık hiç bir şeyimiz yokmuşçasına sürdürdüğümüz bir yaşamın nankörlüğün sonucu gelen felaketler beklide uyanmamıza sebep oluyor...
Filme dönecek olursak; filimde her şey çok güzel gitmesine rağmen gereksiz konularda tartışma ve kırılganlıklar içerisindeyken başlarına gelen felaketler sonucunda aslında hayatta daha önemli şeylere sahip olduklarını fark ediyorlar. Aslına bakarsanız çoğumuz bu şekilde bir yaşam içinde değimliyiz. Aslında elimizdekilerin değerini bilememek gibi çok büyük bir sorunumuz var.
Her şeye sahip olmak için tüm ömrü heba etmek ve sahip olduğumuzu sandığımız şeylerin kölesi olarak bir yaşam sürmek gerçekten içler acısı bir durum. Bu yaşamın içinde olduğumuzun farkında bile değiliz...
Belki de bundan dolayı Kur’an-da sürekli olarak o sahip olduğumuzu zannettiğimiz her şeyin aslında birer emanetçisi olduğumuzun farkında olmamız isteniyor. Kendi aklımız herşeyin üstünde tutmamız bu tür sorunlarla baş etmeye çalışırken çıkmaz sokaklarda dolaşmamıza neden oluyor. Sadece bu tarz düşünce tarzı kendimize değil çevremizede çok büyük zararlar veriyor.
Gerçi doğal afetlerin ve ya kendi kıyametimizin yani ölümümüzün ne kadar yakın olduğunu başımıza gelmeden sadece birer varsayım ve ya uzak bir hayal olarak kalması ve kendimizden olabildiğince uzaklaştırmamız bu tür hataların çözümsüzleşmesine neden oluyor.
Başımıza gelen bazı felaketlerin sonucu elimizde sahip olduğumuzu sandığımız her şeyin alınması, belirli uyanışlara vesile olduğunu söyleyebiliriz. Fakat elimizden alınan şey şayet bu dünya yaşamındaki bedenimiz ise İşte o zaman artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluyoruz. Belki de en önemli şey sahip olduğumuz şey canımızdır!.. Sonsuzluğa hazırlanamadan geçen bir ömrün sonunda gidilecek yer için yaşanacak sıkıntı ve ıstıraplardır. Hayatımızın en önemli meselesi acaba araç, gereç, mevki, makam gibi önümüze sunulan havuçlar mıdır? Yoksa asıl varlığımızın bilinç olarak var olduğunu farkedip ona göremi hazırlanmak zorundayız.
Ölümün ardında inanmayan hiç kimse kalmayacak. Birden bire her şeyin birer yanılsama olduğu gerçeğiyle yüzleştiğimizde ve bilinç olarak varlığımızın sonsuza kadar var olacak asıl yapının hazırlanması gerektiğini anladığımızda işte o zaman herşey için çok geç olabilir.
“Ölmeden önce ölmek”2 ve "Hayattaki en önemli mesele iman”3 gibi sözleri çok iyi tefekkür edip bu dünyada, en önemli olan meselenin ne olduğu konusunda hep beraber bir daha düşünelim ne dersiniz…
Dua ve Himmetle
Vesselam
Kaynaklar
1:Beyaz Perde
2: Ölmeden önce ölünüz!? hadis-i şerif
3: Bediüzzaman Said Nursi