Çünkü biz aklı dıştan göremeyiz. Bir kişide akıl var mı yok mu onu bilemeyiz. Biz onun davranışlarından edepli olup olmadığını çıkarız. Biz edebi çok fazla protokole boğarak edebin kendisini yok ediyoruz. Edep denildiği zaman insanın sessiz, sakin, bir işe karışmayan bir davranış modeli olduğu sanılır...
Edep nedir, sorusunun cevabını konuşacak olursak ilk aklımıza gelen şeyin Allah’ın, Peygamberin, Meleklerin, Kur’an-ı Kerimin karşısındaki davranışlarımızdır. İman ettiğimiz, sevdiğimiz her şeye karşı davranışımız şekline edep denir... Örnek vermek gerekirse Anne ve Babamıza karşı davranışlarımız edep dairesine girer. Buradaki Edep kelimesinde pasifik değil sorumluluk kavramı vardır.
İbn-i Arabi’de: Akıllı olmanın birinci şartının Allah’ın varlığının farkında olması gelir diyor.
Konuyla anlamlandırmamız için bu kelimeyi tersine çevirmemiz gerekiyor. Bir insana Edepli diye bilmemiz için Allah’a iman etmiş olması gerekiyor…
Hırsıza, yankesiciye, dolandırıcıya Edepli diyebilir miyiz? Diyemeyiz tabiki. Dine bize diyorki Allah’tan Rububiyet (Rubûbiyet Tevhîdi: Yaratmak, mülk, kâinatı çekip çevirmek, rızık vermek, diriltmek, öldürmek ve yağmur yağdırmak gibi fiillerinde Allah Teâlâ'yı birlemektir.) Tevhit hakkını çalan kişiye Edepli, Akıllı diyemeyiz.
Bu derslerde üzerinde durduğumuz konu şudur. Hangi konu, mesele olura olsun; Allah’tan başlayıp aşağıya doğru gelmemiz gerekiyor. Bunu da şöyle ifade edebiliriz: Allah, Peygamber ve öteki insanlar. Diğer kademede öteki varlıklar. Mevzu ve maksadımızın Allah olması gerekiyor. Ne yapıyorsak onun için yapmamız gerekiyor. Eğer Edepten söz ediyorsak en başta Allah’a karşı Edepli olmamız gerekiyor. İyilikten, saygıdan, terbiyeden gibi hangi kavram varsa ilk önce Allah’a karşı Edepten başlamamız gerekiyor. Sonra Peygamberine karşı çünkü Allah’a en yakın kişi Peygamber Efendimizdir. Ondan sonra diğer müminlere karşı ondan sonra diğer bütün insanlara karşı sırasıyla Edepli olmamız gerekiyor…
Yunus Emre’nin şu cümlesi:
“Yaratılanı sevdik yaratandan ötürü”
Yaratandan ötürü, tam bir Edep cümlesidir.
Ben Allah’ın yaratılmışları ile ilişkisini Allah’ı dikkate almadan kuramam. Biz kendi aramızda birçok konuda konuşabiliriz fakat bu konuşmanın bir yerinde Cenabı Allaha, Âlemlerin Rabbine sıra gelmemesi olmaz.
Yunus için iki tür edep vardır.
*Bir Allah karşı olan edep,
*Birde Allah’tan dolayı olan edep
Yunus edep kavramından Tevhide ulaşıyor.
Şöyle bir şey yok; ben Allah’a karşıda peygambere karşıda şu karşıda saygılıyım…
En başta Allah’a karşı saygılıysan sırasıyla diğer varlıklara karşıda saygılı olman gerekiyor.